Paylaş |
|
Tweet |
Dünya yani diğer adıyla yer kürenin yuvarlak olup olmadığı hakkında tarihten bugüne dek sürekli olarak bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Bu yönde dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı kim olduğu ise merak konusu olmuştur. Dünyanın yuvarlak bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan ilk bilim insanı Pisagor olmuştur.
Dünyaca ünlü bilim insanı bu kapsamda ise derinlemesine araştırmalar yapmıştır. Pisagor pek çok bilim insanlarından farklı olarak yerkürenin düz bir zeminde yer almadığını tam aksine yuvarlak bir biçime sahip olduğunu kanıtlamıştır. Böylece ünlü bilim insanı diğer bilim adamlarının bu yöndeki görüşlerini kesin olarak çürütmeyi başarmıştır.
Pisagor Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Ne Zaman Kanıtlamıştır?
Pisagor Milattan 500 yıl öncesinde yaşamış olan en ünlü bilim insanları arasında yer almaktadır. Bu bakımdan dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı sıfatına sahip olmuştur. Pisagor bu nedenle tarih boyunca dünya genelinden adından hep söz ettirmiştir. Bugün ise ünlü bilim insanı dünyanın yuvarlak olduğu hakkındaki kesin görüşü sayesinde Türkiye genelinden de bilinen bilim insanları arasında yer almaktadır.
Pisagor Kimdir?
Pisagor daha çok sayıların babası olarak da bilinen İyonyalı bir bilim insanıdır. Kendisi Milattan Önce 500 yıllarına doğru dünyanın şekli hakkında yoğun olarak çalışmalar yapmıştır. Böylece pek çok yabancı bilim insanlarının aksine dünyamızın gerçek anlamda daire yani yuvarlak biçimde olduğunu ispat etmiştir. Pisagor bu önemli buluşu sayesinde tarihte adını altın harflerle yazdırmayı başarmıştır.
Pisagor Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Nasıl Kanıtlamıştır?
Bilim insanı dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı olarak tarihe önemli bir adım atmıştır. Pisagor bu yönde matematik ve geometri gibi alanlardan yardım almıştır. Bu alanda dünyanın gerçek şekli hakkında gerekli tüm çizimlerini tamamlamıştır.
Pisagor bu yönde uzun seneler boyunca çalışmalarını aralıksız olarak sürdürmüştür. Böylece dünyanın yuvarlak olduğunu bilimsel olarak kanıtlamıştır. Pisagor sonrasında ise bu yönde yeniden bilimsel araştırmalar yapılmasına gerek duyulmamıştır.