Paylaş |
|
Tweet |
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olduğu programda yapmış olduğu flaş açıklamayla 1 yıllık görev sürecinde yapılab icraatlar ile ilgili bilgiler verdi.
“Yeni bir yetki devrini de burada açıklayabilirim. Üniversitelerimiz, bütünleme sınavlarına ilişkin bir takım endişelerini ve rahatsızlıklarını, sıkıntılarını ifade ettiler bu konulduğundan itibaren. Biz bugün itibarıyla yükseköğretim kurumlarımıza, öğrencilere eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce bildirmeleri kaydıyla bütünleme sınavlarını açıp açmama, yapıp yapmama hususunda yetki devrediyoruz.”
“Terörün hedefi, öğrencilere ve akademisyenlere ve eğitim hayatına yöneldiğinde, bu tehdit ülkenin istiklaline değil, ülkenin istikbaline yönelik oluyor. Son olaylara baktığımızda üniversitelere yansımaları tabii ki var ama münferit olaylarla sınırlı kalıyor. Bu eğitim öğretimi aksatmaya sebebiyet vermiyor. Şiddetin bütünüyle üniversitelerden dışlanması icap ediyor.”
“Pedagojik formasyonla alakalı bir çalışma yürütüyoruz. Ülkenin ihtiyaçları ve öğretmen ihtiyacının olduğu yerlere ağırlık vererek bir formüle varacağımızı düşünüyoruz. Rakamları da önümüzdeki genel kurulda belirleme durumumuz olabilir. Biz umut tacirliği de yapmak istemiyoruz. Gerçekçi olalım istiyoruz.”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç: “YÖK’ün eski imajını sırtımızda taşımak istemiyoruz. Biz YÖK’ün bugünkü uygulamalarıyla değerlendirilmesini istiyoruz.”
“Bu sene ailelerin rahat olması lazım. Yükseköğretim girişle ilgili yapısal bir değişiklik olmayacak. Geçen sene nasıl hazırlanıyorsa öğrenciler, bu sene de bu şekilde hazırlansınlar. Mevcut sistem girilecek programın gerektirdiği yetkinliği sorgulayan adil bir düzenek. Burada bir yapısal bir değişikliği bu sene için öngörmüyoruz, böyle bir planlamamız yok.”
“Hali hazırda 2547’nin kaldırılması yani YÖK’ün kaldırılması sürekli gündemde fakat şu gündeme gelmiyor, YÖK kaldırılacak ama nasıl bir yükseköğretim inşa edilecek. ‘Kanunun ruhu olur’ diye hukukçuların bir tabiri var. 2547’yi ben de tasvip etmiyorum. Ama bu kanunun bir ruhu var.”